Parkinson hastalığının cerrahi müdahalesi iki farklı
yöntemle yapılmaktadır. Bu yöntemlerin birincisi beyne takılan elektrotlar ile
dopamin salgılanmasını kontrol etmek, diğer bir yöntem ise dopamin
salgılanmasına engel olan bölgeleri yakmak ile mümkündür.
Parkinson ameliyatı sırasında hastalar genellikle uyanık
olmaktadır ve hastayla doktor sohbet ederken ameliyat gerçekleşir. Ameliyat
öncesinde hastanın kafatası çevresine toplamda beş adet iğne batırılır ve
bunların sabit durması açısından vidalama işlemi gerçekleşir. Bu vidalara
geçirilen demir çerçeve ile hastanın ameliyat edilecek yeri tam olarak
belirlenmekte ve hesaplamalar yapılmaktadır. Hasta yalnızca iki adet uyuşturucu
iğnenin acısını duymaktadır. Bu iğneler beyin üzerine yapılmaktadır, ancak
telaşa düşürecek kadar bir acı hissiyatı söz konusu değildir. Bu ameliyat
sırasında hastanın uyanık olması şarttır. Hastanın uyanık olması sayesinde,
cerrahlar hastanın beyninin belirli bölgelerine verecekleri elektriksel yükün
tepkimelerini ekran üzerinden izleyerek hangi bölgeye uygulanan elektrik
hastaya yararlı oldu, bu konu üzerinde tespit gerçekleştirmektedirler. Hastanın
kafa tası kesilerek açıldıktan sonra beyin bölgesine zarar gelmemesi için özel
olarak tasarlanmış cihazlar kafa tasını sabit tutacak şekilde yerleştirirler.
Ameliyatı gerçekleştiren cerrah son derece titiz çalışır çünkü beyin üzerinde
gerçekleşecek yanlış bir kesik geri dönülmez bir duruma sebebiyet vererek
hastanın kaybedilmesiyle sonuçlanabilir. Eğer hastanın beynine pil takılmasına
karar kılındıysa gerekli elektriksel kontroller yapıldıktan sonra hastanın acı
çekmemesi için uyutulması işlemi gerçekleşir ve bu noktadan sonra hastaya
elektrotlar yani piller yerleştirilir.
Hastaya takılan pillerin ömrü 10 ila 20 yıl arasında
değişiklik göstermektedir, bu pillerin bitmesi durumunda hastanın sağlığı
hususunda bir düzelme yaşanmadıysa yeni pillerin beyin üzerine yerleştirilmesi
için hasta yeniden ameliyat masasına yatırılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder