İlk olarak 1817 yılında Yahudi doktor James Parkinson tarafından titremeli felç olarak tanımlanan hastalık, her bin kişide bir görülen bir sinir sistemi rahatsızlığıdır. James Parkinson'a gelen hastasında ellerde ve ayaklarda titreme aynı zamanda vücudun bir kısmında kısmi felç görülmekteydi. Doktor James, daha önce bir çok felç hastası görmüştü fakat titreme ve hareket kaybı gibi belirtiler gösteren bir felç rahatsızlığına rastlamamıştı.
13 Haziran 2016 Pazartesi
PARKİNSON HASTALIĞI NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Parkinson hastalığının, beyinde dopamin salgılayan hücrelerin hasar görmesi sonucu ortaya çıktığını belirtmiştik.
Fakat bu zararın neden ortaya çıktığı henüz bilinmiyor. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin de birlikte bu
hastalıkta rol oynadığı düşünülüyor. Örneğin eroin kullanan kişilerde parkinson belirtileri görülmeye başlanmış,
bunun da eroinde yer alan bir maddenin beyindeki hücreleri öldürdüğü için oluştuğu ortaya çıkmıştır. Ancak bu
konuda çalışmalar hala devam ediyor ve henüz kesin bir kanıt bulunamadı. Aileden gelen (kalıtsal,genetik)
etkenlere bağlı parkinson hastalığı genelde genç yaşlarda ortaya çıkmıştır. Ancak bu sadece yüzde 5’lik bir
kısımdır. Ayrıca bulaşıcı bir hastalık da değildir.
PARKİNSON HASTALIĞI TANISI
Parkinson hastalığına teşhis koymak için özel bir teknik yoktur. Laboratuvar veya röntgen tahlilleri sonucu da
bunun anlaşılması mümkün olmayabiliyor. Fakat uzman bir nörologun hastadan ve hastanın bir yakınından aldığı
bilgiler, ayrıca yaptığı muayeneler sonucunda teşhis koyulabilir.
Parkinson hastalığına aşırı benzeyen ve parkinsonizm altında toplanan rahatsızlıklarla çok benzer olduğundan
dolayı teşhis koyarken dikkat edilmelidir.
12 Haziran 2016 Pazar
Parkinson hastalığı belirtileri
Hastalığın belirtileri, hareketle ilgili olanlar ve olmayanlar olarak iki gruba ayrılabilir. Motor
semptomlar titreme, hareketlerin yavaşlaması (bradikinezi) ve kaslarda aşırı kasılma, hareket
edememe (akinezi), sendeleyerek yürüyüş ve kamburluğu içerir. Motor olmayan semptomlar ise uyku
problemi, kabızlık, koku duyusunun kaybı, depresyon, cinsel işlev bozukluğunu kapsar. Parkinson
hastalığı, her hastada farklı nükseder ve farklı belirtilerle meydana çıkar. Semptomlar her yaşta
görülebilir, fakat Parkinson’un ortaya çıkma yaşı genel olarak 60’tır. 30 yaş altındaki kişilerde çok
nadir görülür. Genç yaşta ortaya çıkarsa genelde genetik nedenlerden dolayıdır. Hastalığın belirtileri
kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir ve dolayısıyla semptomların ilerleyişi de farklılık gösterecektir.
Genel olarak ortaya çıkan ilk belirtilerden biri, elin hareketlerinde yavaşlama görülmesidir ve
yürürken hafifçe kolun savrulması da azalabilir. Buna omuz ağrısı da eşlik edebilir. Birçok kişi
başlangıçta eskisi gibi hafif düzeyde ve en çok dinlenme modundayken fark edilen titremeler yaşar.
Titremeler genellikle elde oluşur, fakat kolların ve bacakların da etkilenme olasılığı vardır. Bununla
birlikte, Parkinson hastalarının %15’i hastalık süresi boyunca titreme yaşamaz.
11 Haziran 2016 Cumartesi
Parkinson Hastalığı - 5
Genel olarak semptomlar vücudun tek bir bölgesinde başlar ama vücudun baskın tarafı etkilenirse,
belirtiler en çok yazı yazma gibi alışılmış bazı işlemleri yaparken fark edilir. Titreme yaşayan ve
belirtilerin vücudun baskın olan tarafını etkilediği görülen kişilerin, doktora giderek erken teşhis ve
tedaviden faydalanma olasılığı çok daha yüksektir. Parkinson’un erken safhalarındaki kişiler denge ile
ilgili sorunlar yaşayabilirler; Örnek olarak ayakta dururken dengelerini aniden yitirebilirler ya da
arkaya seri dönmeye çalışırken veya ani hareketler yapmak istedikleri zaman da zorlanabilirler.
Parkinson hastaları genel olarak daha az yüz ifadesi kullanır (daha az mimiklerini kullanırlar) ve yavaş
konuşabilirler. Uyku problemleri, depresyon ve anksiyete gibi motor olmayan belirtiler, çoğu zaman
motor belirtilerden daha önce ortaya çıkabilir. Bu hastalığı daha net bir şekilde tanımlamak ve
açıklamak adına özel bir test mevcut değildir; Parkinson teşhisi, benzer belirtilere sahip olan diğer
hastalık oranları elendiği ya da hasta Parkinson ilaçlarına cevap verdiği zaman konulur.
10 Haziran 2016 Cuma
Parkinson Hastalığı - 4
Normal olarak insan beyninin belli bölgelerinde dopamin üreten beyin hücreleri mevcuttur.
Bu hücreler beynin substabsiya nigra ismi verilen belli bir alanında yoğunlaşmış halde
dururlar. Dopamin substansiya nigrayla birlikte vücut hareketlerinin kontrolünü sağlayan
diğer beyin bölgeleri arasında mesajlar ileten bir kimyasaldır. Dopamin insanların akıcı.seri ve
birbiri ile uyumlu hareketler yapmalarını sağlayan bir etkendir. Dopamin üreten hücrelerin
%60 ile %80’i oranında kayba uğradığında yeterli düzeyde dopamin üretilemez ve Parkinson
hastalığının belirtileri ortaya çıkar. Hastalığının en erken belirtileri sinir sistemi ve koku
yollarında ortaya çıkar. Parkinson hastalığı bu kısımlardan beynin daha üst kısımlarına yani
substanisya nigra ve beyin kabuğuna doğru yayılma gösterir. Koku duyusu kaybı ya da
azalması, titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi hastalığın belirtilerinden senelerce önce
başladığı düşünülmektedir. Bu sebeple araştırmacılar hastalığın erken dönemlerinde beliren
bu belirtilerin mümkün olduğunca erken tanınması gerektiğinin böylece hastalığın
ilerlemesini yavaşlatmanın ve durdurmanın yollarını aramaktadırlar.
9 Haziran 2016 Perşembe
Parkinson Hastalığı - 3
Hastaya ait bulgularından hangisinin baskın olduğu, çalışma hayatı, hastanın yaşı ve
diğer hastalıkların varlığı tedavinin ilerlemesinde ve planlanmasında önemli
kriterlerdir. İlaç tedavisindeki asıl amaç yetersiz olan dopaminin yerine konulmasıdır.
En etkili ilaç levodopa’dır. Fakat ilacın başlangıç dozu ve verilecek hastanın seçimi,
sonraları ortaya çıkacak ciddi zararlı etkiler adına çok önemlidir. Ayrıca dopaminin
ilişkilendirildiği reseptörlerde benzer etkiler açığa çıkaran pramipeksol,kabergolin,
pribedil, lisurid, apomorfin gibi dopamin agonisti adında ilaçlar vardır. Bunların çopu
yan etkileri sebebiyle günümüzde çok fazla kullanılmaz. Öte yandan dopaminin
yıkımını engelleyen MAO-B inhibitörleri, COMT inhibitörleri tarzı ilaçlar ile
antikolinerjikler ve amantadin adlı ilaçlar da kullanılabilir.
Bazı hastalarda ilaç tedavisi ile yeterli cevap alınamazsa ya da ilaçlara bağlı istemsiz
hareketler geliştiğinde cerrahi tedavi yapılabilir. Bu tedaviler beyinde bazı özel
çekirdeklere yönelik yakma cerrahisi ya da özel bazı çekirdeklere elektrot ekleyerek
buralara stimulus gönderme şeklindedir. Bu tedaviler özellikle bazı hastalarda iyi bir
tedavi opsiyonu olarak kullanılır. Fakat ameliyatın kime ve nasıl yapılacağı kanısına
varmak çok önemlidir.
8 Haziran 2016 Çarşamba
Parkinson Hastalığı - 2
Sıradan bir konuşması vardır. Kaslar sertleştiğinden dolayı bükülü kolun açılmaya çalışılması
esnasında dişli bir çark hareket ettiriliyormuş gibi hissedilir. Yüzde mimik ve jest faaliyetleri silinir,
uyuşuk,donuk ve anlamsız bir yüz ifadesi yaratır. Bazı hareketlere başlamada zorluk çeker, cildi
yağlanır ve %40 oranında hastalarda bunama görülür. Kelimelerin son hecesini tekrarlar. Gözlerin
yukarıya doğru kayması da, hastayı rahatsız eden bir durumdur.
Parkinson hastalığı teşhisi nasıl konulur?
Hastalığın teşhisi nörolojik muayene sonrasında konulur. Hastalığa özel bir
laboratuvar bulunmaz. Bazı tahliller destekleyici veya başka hastalıkları dışlayıcı
olarak yapılabilir.
Parkinson hastalığının tedavisi
Hastalığın ilerleyişini tam olarak durduracak bir yöntem yoktur. Hastalık insanların
ömrünü kısaltmaz.
Teşhis doğru konulmuş ise parkinson hastalığı tedaviye ciddi oranda cevap verir.
%90’ların üzerinde iyi cevap alınır.İlaç tedavisi, cerrahi tedavi ve diğer teknikler
olarak sınıflandırılabilir. Hastalıkla alakalı çok çeşitli ve etkili ilaçlar olduğundan dolayı
tüm bu tedavi yöntemlerinin
7 Haziran 2016 Salı
Parkinson Hastalığı
Parkinson Hastalığını ayrıntılı bir şekilde açıklayacağımız serinin ilk makalesinde genel olarak hastalığın ne olduğu ile ilgili yazdık.
Parkinson hastalığı, beynin alt taraflarındaki gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna dayalı
bir sinir sistemi hastalığıdır. Genel olarak orta yaş hastalığıdır. Bu hastalık adını ilk defa
1817'de titremeli felç olarak nitelendiren James Parkinson'dan almıştır. Binde bir görülen, ilerleyici
ve tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır.
Temel bozukluk, koordine hareketleri düzenleyen beyin bölümlerindedir. Bu bozukluğa yol açan
neden tam olarak bilinmesede idyopatik Parkinson hastalığı, nedenin belli olduğu durumlarda
ise Parkinsonien sendromlar denir.
Parkinson’un temel belirtileri titreme ve bazı hareketlerin yavaşlamasıdır. Titreme ilk olarak ortaya
çıkanı olup, başlangıçta genellikle tek elde olur. Zamanla aynı taraftaki bacağa ve karşı ele
geçebilir. Genelde hastalıktan vücudun bir yarısı baskın olarak etkilenir. Titreme dinlenirken
nüksedip, uyurken kaybolur; sinirlilik ve yorgunluk titremeyi arttıran etkenlerdir. Sertlik veya katılık
boyundan doğru başlar ve başın gövdeden önde tutulmasına neden olur. Bel hafif öne eğilir,
diz kalça ve kol eklemleri bükülür. Hasta kişi, küçük ve hızlı adımlarla topallayarak yürür,
hantallaşır, saatlerce oturur. Yazıya büyük başlar, harfler gittikçe küçülür ve yazının okunması
6 Haziran 2016 Pazartesi
Parkinson Teşhisi Konulmuşsa Ne yapmalıyız
Eğer Parkinson
hastalığının belirtilerinden birini ya da birkaçını gösterip, daha sonra
doktora gidip hastalığın olduğu teşhis edilmiş ise neler yapmanız gerekir ?
Öncelikle, her şey kafada bitiyor. Bizim iyi düşünmemiz, iyi
motive olup bu hastalık ile yaşayabileceğimizi, hayatımızın kalitesinde bir
düşüş olmayacağını ummak ve ümit etmek gerekiyor. Daha sonra geçirdiğiniz
hastalığı bilmeden onu atlatmanız veyahut yaşam kalitenizi düşürmemeniz mümkün
değil. Hastalığı öğrenin. İlaçlarını devamlı olarak ve belirtildiği saat, dozda
alın. İlaçlarınızın yan etkilerini iyice araştırın ve öğrenin. İleride ilaç
herhangi bir yan etki gösterdiğinde bu etkiyi görüp üzülmeyin diye bunu
söylüyorum. Okuduktan sonra o etkiler başınıza gelse bile, haa bunlar ilaçların
yan etkileri ben ilaçlarımı kullanmayı bırakınca geçecek, diyeceksiniz Düzenli
olmak sizin için hayati bir şey bu noktadan sonra. Günlük yapmanız gereken
egzersiz programını sakın ama sakın aksatmayın. Her şey sizin iyiliğiniz için unutmayın.
Sizin yaşam kaliteniz; ailenizin desteği, inancınız, gayretiniz ve isteğiniz
ile üst seviyelerde kalabilir.
5 Haziran 2016 Pazar
Muhammed Ali'nin Ölümüne Neden Olan Hastalık : Parkinson
Muhammed
Ali hiç kimsenin tahmin etmeyeceği bir anda hayata gözlerini yumarak, herkesi
yasa boğdu. Muhammed Ali'nin ölümü ile ilgili herkesin merak ettiği bir soru
vardı : Ölüm sebebi ne ? Ölüm sebebi NBC News adlı kanala konuşan ailenin
sözcüsü Bob Gunnel tarafından, gerçekten ölüp ölmediği sorulduğunda verdiği
cevapla ortaya çıktı. Muhammed Ali, amansız Parkinson hastalığına yakalanmış.
Bu sebepten dolayı hayata gözlerini yummuş idi. Uzun süredir bu hastalık
ile savaşan ve solunum yollarındaki rahatsızlığı sebebi ile dün gece hastaneye
kaldırılan Muhammed Ali, maalesef daha fazla savaşamayarak hayata gözlerini
yumdu.
Bu
olaydan sonra herkesin aklına bu hastalığın tedavisi yok mu acaba sorusu geldi.
Üzülerek söylüyorum ki hastalığın ilerleyişini tam olarak durduracak bir tedavi
yöntemi henüz keşfedilmedi. Hastalık, insanların yaşamını kesinlikle
kısaltmıyor, tedavi ile hastalık tamamen geçmiyor fakat hastalar yaşamlarını
belli bir kalitede devam ettirmeyi başarabiliyorlar. Hastalık sizi öldürmüyor
fakat onunla yaşamaya da alışmak zorunda bırakıyor.
Muhammed Ali - Parkinson Hastalığı
Muhammed Ali: Boks denince akla gelen ilk isimlerden olan Muhammed Ali, uzun yıllardan beri Parkinson hastalığı ile mücadele ediyordu. Uzmanlar kariyerinin hastalığa neden olduğunu söylüyorlardı. Ancak geçtiğimiz günlerde kendisini kaybettik.
Etiketler:
boks,
muhammet ali,
muhammet ali parkinson,
parkinson hastalığı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)